30 Mart 2012 Cuma

Allah - Las



lakayit "haha grubun adı allah'lı abi" gibi bi giriş yapmayacağım. yeni bu çocuklar bi tane 7''lik plakları var, onun dışında hiç bişey yok görünürde.

surf rock amcam gibidir. bir zamanlar iletişim böyle leylego değilken, pazarlarımız onların evinde geçerdi. cine 5-teleon falan izlerdik.amcamın kebabı, yengemin salatası, deniz manzarası güzeldi. insan sırf bu yüzden bile pazarlarını sevebilir küçükken. bir de babam bira içerken epey cool olurdu. sonra kendilerine nokia bi cep telefonu aldılar, bir pazar iki pazar "olm bırak şu telefonu da gel bizimle otur" diyorlardı. fakat en acısı bilgisayar eve girince oldu. kardeşim ile kuzenim iyi arkadaş olduğundan bilgisayara oturmamı engelliyor, kapılarını kitleyip showtv' nin sitesinden barbi bebek giydirme oyunu oynuyorlardı. bende sıkılıyordum. hayır, eskiden cine 5 olan, teleon olan artık digiturk'te ve zilyon tane kanallı olmuştu ama pek sarmıyordu beni. daha çok telefonun sarı ışıklı ekranına dadanıyor, oyun oynuyor saçma sapan mesajlaşmalar yapıyordum. sonra artık kebaba hiç gidilmemeye başlandı pazarları, bi gün anneme sorunca da bastı paparayı "e olum gidiyoruz sen odaya, kardeşin odaya çekiliyor ne anlamı var?" dedi ki zaten surf rock diye bi bok bi tek tarantino filmlerinden bahsedenlerin ağzında kaldı.

babam demişken, hep zayıfmış. öyle 40 yaşından sonra göbek de yapmadı. fit adam, benden daha güzel giyinir, benden daha güzel bıyıkları vardır. ingiliz müziğinin ingiliz müziği olduğu zamanlar falanken, dedem bunu solculuk yapmasın diye ingiltereye kaçırınca yerinde görmüş olayları da. eli de boş gelmemiş. epey dinlemiş, ama okuldan sonra, herşeyi bırakıp memlekete dönüp esnaf olunca, erkek damarı tutarak c86 falana şafak sezerli komedi filmleri muamelesi yapmaya başlamış. bana ilk dinlettiği albümler arasında beach boys' un surfin' usa, lou reed' in transformer, tom waits' in the heart of saturday night albümü, johnny cash' in san quentin kayıtları ve onun söylediğine göre al green' in bi albümü varmış. yani hakkaten onüç yaşında falandım ve babam epey cooldu. smiths dinlemiş, smiths'i görmüş; joy division falan görmüş ama amerikan müziği sevmiş bi adamdı hep. ama al green' den dinlettiği albümü, dinletti mi dinletmedi mi onu hiç hatırlayamadığım için, ve son telefon konuşmamızda "bu ara al green dinliyorum" dediğim için yazıyorum zaten şu anda. belki o yaşlanıyor, üzücü. belki ben unutuyorum. üzücü. neyse, şimdilerde emekli ve sion' da olduğundan daha duygusal ona yorayım.. en azından nick drake, echo and the bunnymen ve manics dinliyor diye bu kanıya vardım. geçen konuşmamızda da bu şarkıdan bahsettim ona. seveceğini söyledim. "sörf rak ama günümüz müziği" falan. ama malesef hayatım boyunca hiç onun kadar cool olamadım.

neyse, şimdi bu şarkıya cevap bir şeyler de atar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder