30 Mart 2012 Cuma

nevermind, güzel memeli yeni sevgilim ve bez ayakkabılı mekan tasvirleri



sabah kalktığımda aklıma "evde yiyecek var mı?" "elmander iyileşti mi?" ve "lan bu kadar grup var, acaba bu kadar dinleyeni gerçekten var mı?" soruları geldi. bununla paralel tavanı izlerken, yeni sevgilimin ne zaman geleceğine, ne zaman sevişeceğimize kafa yormaya geçmiştim ki bi anda, nirvana' nın mtv unplugged' ının başında cobain' in "this is off our first record most people don't own it" diyerek about a girl' ü çalmaya başlaması eşliğinde bugünün insan gürültüleri, mekanların tıkış tıkış yarı açık yerlerinde rüzgarın etkisiyle üzerime gelen sigara dumanı ve bilmemne ep'lerinin bilmemkaçıncı şarkılarının iğrenç noise gürültüsü de peşinden takip etti. ki yüzümü yıkamadım daha, ayılamadım. ayılınca kesin yıkarken yine "acaba sakallarımı mı kessem" diyeceğim. tarihe not.

geçenlerde bir kaç arkadaşımla yukardaki dumanlı, bugünün insan gürültüleri  ve iğrenç indie müzikleri arasında otururken özcan "abi sen yeni şeyleri nasıl bulabiliyosun?" diye sormuştu. bende biradan yudum almadan, rahat bi şekilde "peki sen suck it and see' yi kaç kere baştan sona dinledin yaraam?" diye cevap vermiştim. hatta bozuldu azıcık da. çok içtiğimiz bi zaman değildi daha. bunu yapan insanlar, bez ayakkabı-skinny pantolon ve kalbi kırık raksıtar morisey cenahının en önde gelenleri olunca epey değişiyorum. her ne kadar sekizyüzelli bin tane grup bilseler de, sağ bek' te hasan şaş' ın oynadığı, oray eğin' in jüriliğe soyunduğu ve osman durmuş' un sağlık bakanı olduğu zamanların çaresizliği gibi... dubstepci kızlarla yatmak, zaman geçirmek falan zaten epey ilginç. masada 3 tane de kız vardı, ikisi çok çirkin diğeri özcanın sevgilisiydi o yüzden galiba daha çok şey söylemedim.  boşverdiydim ki erkekleri de bıyıklarından tutup, tekerlek icad edilene kadar dövesim geliyor. ya da bokları kurşuna dizmeli. zaten hava demokratik, saat 15.40 civarları.

herneyse..

başımdan geçen şu anki bütün bu yirmi saniyelik bulanıklıkta, pencereden sızan rüzgar ve uçak sesi geçip gidene kadar ki kısa eşikte bile rahatlıkla söyleyebilirim: drain you' nun nevermind' ın sekizinci şarkısı, polly' nin a yüzünün son şarkısı olduğunu ve nirvana' nın çok büyük grup olduğunu bilen bir doksanlıyım ve sevgilime ödemeli attım, dört buçuk gibi burada olacağını söyledi. bütün bu yazı bu yöne kayar ama sakinim. müziği sikeyim.

açtım gidiyorum nevermind' da. hala acayip sıkı albüm. ayşemayşenin bacakları gibi. cascavlak.


bu arada dün bir kez daha anladık, orlando magic götüm gibi takım. benim de erkeklik damarım kabarıyor yine. uçaklar da geçmeye devam ediyor.

1 yorum: